"Sevgili Kitty, biz Almanlar iktisat mucizesini gerçekleştirebiliriz ama salata yapmayı beceremeyiz.
Salata yapmak artık kaybolmak üzere olan bir sanat. Orta Almanya'da salata fazla tatlı yapıldığından tadı bozulmuş pastaya benzer. Güney Almanya'da ada tavşanının yiyeceği gibi ekşidir. Kuzey Almanya'daysa ev kadınları salata yağı kullanırlar! Nasıl yapabilirler bunu anlamıyorum! O yağ kapı kilitlerini yağlamak için kullanılabilir ama, salata için asla!"
Üzerinde yaşadığımız dünyayı bir kargaşalığın ve rastlantının sonucu gibi kabul edebiliriz. Ama eğer bilinçli olarak ortaya çıkmışsa, bu bir şeytanın ustalığıdır. Bence rastlantı daha az üzücü ve aynı zamanda kabul edilebilir bir açıklamadır.
Eğer insan inanmıyorsa yarın diye bir şey de yok. Geçen saat güzel olsun çirkin olsun bir daha geri dönmüyor. Sessiz ol Susanne. Bu saatimiz güzel de geçse kötü de geçse yarın gelecek ve her şeyi bitirecek. Çünkü ölüm aşktan daha kuvvetli.
“İnsanı tehlikeye atan uyuşturucu madde değil, birçok başka konuda da olduğu gibi, uyuşturucu maddenin tehlikesinden kendini kurtaramayan insandır. Uyuşturucu maddeyi, insanlığı etkilemiş olan ve etkileyen bir sürü düşünceye benzetebiliriz.
Hangi politik görüş, hangi ideoloji, hangi dini inanç, çıkar peşindeki kişilerce kötü amaçlarla kullanılmamıştır ki? İnsanın psişik yapısı, korkuları ve bunalımları, gizli kalmış bencilce düşünceleri, başarıya ulaşma çabaları, bu dünyanın en güzel düşüncelerini bile düşman saydıklarımıza karşı kullanmayı mümkün kılar. Sosyal ve teknik gelişmenin bu kadar ilerlediği bir devirde bireyin kişisel sorumluluğu zorunlu olarak kısıtlanmaktadır. Bu nedenle içinde bulundukları zor durumları, kişiliklerini yitirmeden atlatmasını bilenlerin sayısı gittikçe azalacaktır.. “
Vilma'yı sevdiğimi ne zaman farkettim, bilmiyorum. Fakat birden bire de olmadı bu. Böyle şeyler siz hiç anlamadan başlar, büyür, büyür ve sonunda farkettiğinizde çoktandır onun kurbanı olmuşsunuzdur.